"Normal hissedebilmek" uğruna hayatıma yenilerini ekleyip durduğum zararlı alışkanlıklar bana devamlı bir şeyler hatırlatmak ister gibiydi.
"Ana bağımlılığım" yetmezmiş gibi, şimdi de ikinci bir bağımlılığın kucağında buluvermiştim kendimi.
Yıllar içerisinde öyle sinsice gelişmiş ki, fark ettiğimde her şey için artık çok geç olduğunu düşündüm.
Yeme nöbetleri geçiriyor, bir oturuşta tıkınırcasına yiyordum. Kendimi öldürecek gibi yemekten bahsediyorum.
Yarım kilo baklavaya yumuluyor, büyük boy pizzayı tek başıma dakikalar içerisinde sanki çiğnemeden yutuyordum. Sonra, şatafatlı yerlerde yemeğe gidiyordum sıklıkla.
Bu şekilde yarım yamalak da olsa rahatlatıyordum kendimi. Özgürlüğe duyduğum açlığı yiyerek tatmin etmeye çalışıyordum.
Zaten bir zamandır abartılı biçimde porno izlemeyi durduramıyorum diye büyük stres altındaydım.
Eskiden faydalanırdım, unuturdum dertlerimi ama son zamanlarda günlerimi zehir ediyordu.
Ben de farkında olmadan başka bir şeyler aramıştım biraz olsun konfor bulmak için.
Belli ki şimdi de adeta yemeye içmeye bağımlı olmuştum.
Bir eksikliği dindirmeye, hiç doyurulamayacak bir açlığı bastırmaya çalışıyordum.
Kaygı, üzüntü, öfke ve huzursuzluk gibi rahatsız edici duygularımdan kaçabilmek, dikkatimi onlardan uzaklaştırabilmek için kendimi yemeğe veriyordum.
Gün boyu "akşam olsa da neler yesem, nasıl kendimi kısa bir süreliğine de olsa uyuştursam?" diye düşünürken buluyordum kendimi.
Bazen de iki bağımlılığı eş zamanlı kullanıyordum.
İş gezilerinde otel odama dünya kadar abur cubur taşıyor, bir yandan onları yiyordum bir yandan porno izliyordum.
Bazen yeme içmemi kontrol edebiliyordum ama porno izlediğimin ertesi günü abartılı yemeye dönüyordum.
Zaman zaman da tam aksi oluyordu, tıka basa yeme ritüelinin hemen sonrasında içimde porno izleme arzusu uyanıyordu.
Anlayacağınız iki bağımlılık birbirlerini besleyen, büyüten iki canavar gibilerdi ve kuyruğumu fena halde sıkıştırmışlardı.
Düze çıkabilmem ancak ikisine de eş zamanlı meydan okumama bağlı gibi görünüyordu.
Onlara karşı sürekli tetikteydim ama ne yaparsam yapayım ikisini de durdurabildiğim bir günü görene kadar canım çıkıyordu.
Kontrol etmekte zorlandığımız pornografi kullanımından yakınıyorsak, sadece bu alışkanlığımızın bağımlılığa dönüşme olasılığı bizi endişeye sevk etmemeli. Yatkınlığımız, sosyal çevremiz, imkanlarımız çerçevesinde ekstra bağımlıklara muhatap olmak zorunda kalabileceğimizi de bilmeliyiz.
Şurası kesin ki "ana bağımlılığımız" neticesinde bozulan beyin kimyası, berhava olan değerler, çöken benlik algısı, olumsuz duyguların bombardımanı "bağışıklığımızı" zayıflatacak, ikincil bağımlılıklar da fırsatı tepe tepe kullanacaktır.
En sık karşımıza çıkan, yeme içme bağımlılığıdır.
Bazen alkol veya kendini öldüresiye sigara tüketimi.
Zaman zaman madde kullanımı.
Bir bağımlılık olarak değerlendirilmese de, zorlayıcı nitelik kazanabilen bilgisayar oyunları, abartılı para harcama, saplantı derecesinde iş hayatı meşguliyetleri ve benzeri toksik alışkanlıkları saymıyoruz bile.
Eş zamanlı iki bağımlılık aksamaksızın birbirlerine kol kanat gerecek, zorluklarımızı katmerleştirecektir. Birine karşı mücadeleyi kazansak bile sonuçta kaybeden biz olabiliriz. Bir ileri bir geri yürüyor pozisyonuna düşebiliriz.
Söylemek istediğimiz, porno bağımlığına eşlik eden ikincil bir bağımlılığın hayra alamet olmadığıdır. Mücadele ağır işçilik gerektirebilir zira korkarız ki işimiz iki değil, dört kat zorlaşır (fikir verebilelim diye telaffuz ediyoruz bu rakamları elbette) Birine odaklanıp diğerini ihmal etme lüksüne sahip olmadığımız açıktır.
Halihazırda birden çok bağımlılığın etki alanında bulunduğumuzdan şüpheleniyorsak, bir an evvel durumumuzun adını koymaktan, hayatımızı geri kazanmak adına daha da yüksek dikkat ve konsantrasyon gerektiren bir çaba yolunda kolları sıvamaktan başka seçeneğimiz yoktur.
Yapay olanı bırakıp kendi gerçek gündemimize dönmek, önceliklerimizi tekrar sıralamak, stratejimizi güncellemek, iki cephede birden savaşmaya hazırlanmak... Yapılacak doğru şey bunlardır.
Çalışma:
Porno izleme alışkanlığınıza/bağımlılığınıza eşlik eden, bağımlıklık noktasına yaklaşan/ulaşmış ikincil bir alışkanlığa sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Comments