top of page

AÇILIŞ-SAĞLIK DERSLERİ

Mücadelemizi yeni bir kimliğin ve geliştireceğimiz değerler kümesinin üzerine bina etmediğimiz takdirde kendimizi sık sık geçmişin küllerini eşelerken bulabiliriz.


Dürtü kontrolünde kaydettiğimiz aşamayı muhafaza etmemizi, dahası onu büyütmemizi, eski davranışlarımızla aramıza kapanmaz mesafeler koyabilmemizi ancak Sağlık derslerinde elde edeceğimiz kazanımlarla mümkün kılabiliriz.


Söz konusu kazanımlar iyileşme sürecimizin çimentosudur.


Dürtü kontrolü için ihtiyacımız olan enerjinin sürekliliği ancak sağlık derslerinden elde edilebilir. Bu alandaki emeklerimizin karşılığında önümüze geniş imkanlar serilecektir.



Yaygın bir metafordan yararlanmamız gerekirse, yıkıcı alışkanlığımıza son verebildiğimizde, bizim için cennetin kapıları açılmayacak belki ama cehennemin kapıları kapanacak.


Hal böyle olunca "dürtü kontrol derslerini güzelce çalışıp, alışkanlığımı kesintiye uğratmam bana yeter." düşüncesindekiler büsbütün haksız sayılmazlar.


Dürtü kontrolünün mekaniğini kavrayıp bir miktar pratik gerçekleştirdiğimizde, alışkanlığımıza dair arzularla yüz yüze geldiğimizde süreçten alnımızın akıyla çıkabilir, vahim gidişatı nokta koyabiliriz.


Önceleri olduğu gibi, aklımıza düşer düşmez heybetli bir pehlivan misali saniyesinde tuş edemez bizi dürtümüz. Direnebilir, durabilir hatta makul bir zaman içerisinde "rakibi" küçümsemeye dahi cüret edebiliriz. "Onca zaman ben ona nasıl teslim olmuşum?" nakaratını tekrarlarken hayıflanabiliriz.

Lakin şunu ne denli yinelesek yetmez;


Davranışı gayet mahirane biçimde durdurabilmek, başlarda edindiğimiz izlenim aksi de olsa, düze çıktığımız, gerçek anlamda şifa bulduğumuz manasına gelmiyor.


Menzile varmış, meseleyi halletmiş olmuyoruz.


Kırılganlığımızı arttırmanın ötesinde bir işlevi olmayan bu hatalı eşitlemeyi (durabildim; işi bitirdim!) kafamızdan silip atmalıyız.


Tekrara düşme pahasına bunun altını çiziyoruz zira bu noktada yanlış bir fikre kapılmamız kolaydır.




Dürtü kontrol derslerinde elde edeceğimiz donanım sayesinde eski yıkıcı haliyle bağımlılığımıza bir daha dönmek zorunda kalmayabiliriz.

Dilediğimiz zaman durabiliriz.


Dilediğimiz zaman...


Dilediğimiz kadar...


En basitinden, alışkanlığımızın hayatımızı mahvetmesine izin vermeyecek ama tamamen de ondan vazgeçmeyecek kadar.


Dibe vurmayacak, asgari işlevlerimizi sürdürmeye yetecek kadar.


Al gülüm ver gülüm bu hayat tarzı bazılarımız için kulağa hoş gelebilir.


"En azından bildik sularda sürdürüyorum hayatımı."


"Bereket versin, bu da yeter" diyenler çıkabilir.


Bize göre hiç teşebbüs edilmemesi gereken tehlikeli bir yolculuktur. Kendi bildiğimizi okuyarak bağımlılığa vereceğimiz tavizler, tecrübeyle sabittir, bir süre içerisinde kar topu misali büyüyen zorluklara kapı aralayacaktır

"Davranıştan sakındığım müddetçe kendimi başarılı sayarım, bu kazanç bana yeter." yaklaşımı korkulur ki bizi aksamaksızın, bir ara durabilen, yeniden başlayan, sonra tekrar ara veren ama yine başlayan, bir daha duran başlayan, en nihayetinde yalama olan bir vidaya benzer bir vaziyete düşürebilir.


Son söz: Bu kategorideki derslere burun kıvırıp, canımızı dişimize takarak yalnızca dürtü kontrolüne odaklanmanız irtifa kaybetmenize yol açacaktır. Bağımlılığımızın etrafına "değerlerimiz" ile aşılmaz bir sur örmek temel çabamız olmalıdır.


Sağlık derslerinde, konuların birbirlerinden ayrılması sadece teoridedir. Bu dersler aynı objeyi, farklı perspektiflerden tasvir eder gibidirler. Örneklendirmemiz gerekirse, "Kişisel Vizyonumuz" ile "Hayatta Anlam Bulma Çabası" ; "Motivasyon Kaynaklarımız" ile "Değerlerimiz" oldukça benzer noktalara farklı açılardan işaret eder.


Derslerin her biri sizin "bedeninize" uymayabilir. Buna rağmen tamamını en az bir kere okumanız, hiç birini es geçmemeniz, sizi daha çok ilgilendirenler üzerinde daha fazla vakit harcayarak odaklanmanız tavsiye edilir.


333 görüntüleme

Commentaires


1/23
bottom of page