Bağımlılık "ayrıcalıklı" bir yaşam biçimidir.
Kendinizi diğer sıradan insanlardan farklı, özel ve iyi hissedebilirsiniz. Gerçek olamayacak kadar iyi...
Has bahçenizi terk etmemek uğruna zorluklara göğüs gerer, bağrınıza taş basarsınız.
Yıkıcı sonuçlarla yüzleşip oradan oraya savrulana, belki dibe vurana dek...
Başka bir şey için değil, sırf bedel ödemeye bir son verebilmek umuduyla durmaya çabaladığınızda, nafile emek verdiğinizi anlamanız uzun sürmeyecektir.
Yükünüz biraz hafiflediğinde yeniden "eski sevgilinizin" kollarına atarsınız kendinizi. Sizi bambaşka ve kıymetli kılan, anlatılmaz biçimde heyecanlandırabilen ondan başkası değildir.
Bazen tumturaklı klişelerle ant içersiniz kendinizi dizginlemeye.
Sahip olduğunuz melek bir yavrunun iyiliği için durabilmek istersiniz.
Kimi zaman aşık olur, sözler verirsiniz.
Belki "hakikati görür" dini duygularınızla direnirsiniz.
Yavrunuz büyür, aşkısınız söner, maneviyatınız zayıflar...
Yoğun duygularınız ergeç buharlaşır, eski heyecanlar gözden düşer.
Yeniden, "yaşadığınızı hissetmek" ister, "ayrıcalığınıza" geri koşarsınız.
Zaten o da sizi hep köşede bekliyor olacaktır.
Tahammül edilmez hayatınızı maharetle yönetebilmek bir kez daha bağımlılığa kalır.
Ancak onun himayesi altında biraz olsun güvende hissedersiniz.
Nasıl durabileceğiniz teknik bir konudur.
Dürtü anında duyguların izole edilebilmesi ve karar verme sürecinin adım adım yönetilebilmesidir.
Zorlanmadan öğrenilebilecek ve devreye sokulabilecek bir mekanizmadır.
"Ayrıcalığınızı" gönüllü olarak terk etmenizi mümkün kılacak güçte motivasyon kaynaklarınızı keşfetmek ve bunları canlı tutabilmek...
En nihayetinde zor olan budur.
Comments