İnsan ne hissedeceğine karar veremez ama ne düşüneceğine ve ne yapacağına karar verebilir.
Düşüncelerimizin hayatımızın gidişatındaki belirleyici rolü iki tarafı keskin kılıç gibidir.
Onları nelerin üzerinde yoğunlaştırdığımızın davranışlarımız üzerindeki etkisine dikkat çekmemiz yerinde olacaktır.
Sıkı fıkı olduğumuz düşüncelerin eylemlerimizi tetiklediğini idrak etmemiz faydamızadır.
Eylemlerimizin de alışkanlıklarımızı belirlemekte olduklarını bilmekteyiz.
Madem düşüncemiz üzerinde kontrol sahibiyiz alışkanlığımızı durdurmaya değil, öncelikle düşüncelerimiz üzerinde biraz olsun hakimiyet kurmaya odaklanabiliriz.
Şunun bilincine varmalıyız: Düşünürsek, yaparız.
İrade kullanarak düşünüp durmamız bir sonraki adımda bizi eyleme sürükleyecek.
Düşüncelerimizin içerisinde istenmeyen alışkanlığımızı hoş görürsek, onun hülyasına dalarsak, harika bir deneyimmiş gibi üzerinde durursak , bu doğrultuda eyleme geçmemiz kaçınılmazdır.
Düşüncelerimizin izini sürüyoruz.
Kendimizi alışageldiğimiz belli başlı düşünce biçimlerine hapsetmeyi reddediyoruz.
Davranış aklımıza gelir gelmez onu mahkum ediyoruz.
Kötü alışkanlığımızı besleyen düşüncelere karşı tavizsiziz. Tavizsiz olmak zorundayız.
Zihinsel yazılımımızın, alışkanlığımızı hatırlatan düşünceleri sık sık zihnimize taşıdığına tanık olacağız. Bunlara balıklama dalmamız hatta göstereceğimiz kayıtsızlık işimizi pek bir zorlaştıracak.
Zihnimizde onlara alan açtığımız, bilinçli olarak bağımlılığımızı destekleyici düşüncelere üzerinde durduğumuzda, kısacık bir müddet onları hoş gördüğümüzde, onları zihnimizden atabilmemiz iyice zorlaşacak.
Alışkanlığımızı besleyecek düşüncelere saplanıp kalmak dürtülerimize karşı da savunmasız kalacağımızın kanıtı olacak.
Bu yüzden ortaya çıktıkları an derhal köklerini kurutuyoruz.
Hiçbir kötü alışkanlığın disiplinli düşünce emeği karşısında tutunamayacağını biliyoruz.
Aklımıza, istem dışı düşünceler geldiğinde onları püskürtmek için kendimizi zorlamak yerine, onları umursayıp alternatif düşüncelere geçebilme yeteneğine sahibiz. (biliyorsunuz, aynı şeyi kabaran duygularımız söz konusu olduğunda yapamıyoruz)
Değerlerimize aykırı bir düşünceden kendimizi iyi hissetme uğruna yararlanmaya başladığımızda, keyfini süreceğimiz güzel anlar uğruna, bizi zararlı eylemlere sürükleyebilecek düşüncelere göz yumduğumuzda, bu düşüncelerin her geçen saniye büyümelerine, güç kazanmalarına imkan tanımış oluyoruz. Onları zihnimizden atabilmemiz aşama aşama zorlaşıyor. Çok geçmeden, kök salan düşüncelerin zihni yazılımımız üzerinde yeterince etkili bir değişikliğe yol açmasıyla kendimizi bu düşüncelerle paralel eylemlerle haşır neşir olurken buluyoruz.
Bugünlerde niçin aklıma aralıksız cinsellik gelmesi garibime gitmiyor.
Zihnim bana bir oyun oynuyor, bu hastalığımın bir sonucu (insan hastayken duyguları hep yanıltıcı olmaz mı? )
Ben hastalığımdan ibaret değilim. Doğru adımları atarak ve bu adımlarda ısrarlı olarak halimi düzeltebilirim.
Bunca zamandır aynı davranışları ısrarla keyif alarak tekrarlamam nedeniyle bu alanda aşırı hassasiyet geliştirdim, beynimdeki zihinsel yazılımı bozdum.
Şimdi eskiden yaptıklarımın tam tersini yaparak bunu tamir edebilirim.
Bozulan yazılıma gömülü mesajlar, üzerimde güçlü algıladığım duygular meydana getirmek suretiyle aynı davranışları sürekli tekrarlamama neden oluyor, sanki özgürlüğüm elimden alınmış gibi hissediyorum.
Düşüncelerimin her ne zaman alışkanlığımı güçlendiren patikalarda dolaştığına şahit olursam onları umursamayacağım.
O hain iç sese kulak vermeyip dikkatimi çirkin düşüncelerden uzaklaştıracağım.
Hayalimde dahi olsa davranışımız hoş görerek tekrar etmeyeceğim.
Aksine, kendime özgürlüğümü tekrar kazanmak istediğimi hatırlatacak, dürtülerimin esiri olmaksızın daha esenlikli bir hayat yaşayabileceğimi anımsatacağım.
Amacıma hizmet etmeyen her türlü düşünceye ihtiyatlı yaklaşacağım.
Aklıma alışkanlığım geldiğinde neden aniden duygularımın kabardığını biliyorum.
Beynimdeki arızalı yazılım buna sebep oluyor.
Duygularımın farkındayım ama onların beni asla yönetemeyeceklerini, güçlerinin sınırlı olduğunun da bilincindeyim.
Ben bu davranış değilim. Bu benden ayrı bir şey. Bir rahatsızlık, fazla tekrarlanmaktan artık kendi kendini yenileyen otomatikleşmiş bir mekanizma.
Bu davranışı devamlı sergiliyor olmam beni ahlaksız birisi yapmaz.
Sadece bu konu özelinde sanki irademi kaybetmiş gibiyim ama yeniden kazanabilirim irademi.
Aklıma gelir gelmez davranışımı kınıyorum. Ne diye böyle hissettiğimi biliyorum.
Özgürlük ve insan onuruna yakışır bir hayat sürebilmek benim için daha önemli.
Davranışımı hoş görmüyorum, onu hayal ederek, özlemle anarak vakit geçirmiyorum.
Aksine, ondan sakınmamın, özgürlüğümü tekrar elde etmemim harika sonuçları; görülmemiş derecede değerli ödülleri üzerinde düşünüp belleğime yazıyorum.
Düşüncelerimin sağı solu belli olmaz.
Aklıma gelen her düşünceye gözü kapalı güven duyamam.
Eskilerden kalma istenmeyen görüntüler gözümün önünden sık sık geçebilir.
Ama bu olduğunda, o hayali ekrandaki görüntüleri keyif alarak izlemeyi reddediyorum.
Aksine, yargılıyorum onları, yakışıksız buluyorum, kınıyorum. Keyif almak bir yana, tiksiniyorum, hor görüyorum.
Ben dürtülerinden ibaret bir primat, ilkel bir canlı değilim.
Asıl önemli olan tüm talihsiz deneyimlerime karşın, değerleri, sınırları olan kıymetli bir insan olmam.
Şu an tam olarak böyle olduğuma inanmakta zorlansam dahi, evet değerliyim.
Porno izleme davranışıma yoğun duygular bağlanmış, bunun sebebi milyon kez, ısrarla, keyif alarak aynı davranışı tekrarlamam.
Bu yüzden davranışı heyecan verici, fevkalade bir tecrübe olarak algılıyorum.
Makul bir zaman içerisinde bu algılarım düzelecek, duygularım hafifleyecek.
Bu bilinçle bugün için de duygularıma kapılmıyorum.
Artık cehalete sığınamam, zaten duygularımın sandığım kadar güçlü olmadığını, benim üzerimde asla bir tahakkümlerinin bulunmadığını kavradım.
Uyanık olacağım. Bağımlılığımı aklıma getiren düşüncelerin kırıntısı bile zihnimde uyandığında "senin neden geldiğini biliyorum" deyip kafasına balyozu indirmek geliyor içimden.
Hoş görmeyeceğim, kınayacağım.
Bilmeden başıma bela ettiğim bu otomatikleşmiş mekanizmayı tersine döndüreceğim.
Çalışma
Düşüncelerinizi önemli oranda kontrol edebileceğinizi fark etmeniz kendinize yapabileceğiniz büyük bir iyilik olacaktır.
Her kadar istemediğimiz düşünceler zihnimize hücum ediyor olsalar da, neyi düşüneceğimize kendimiz karar verme yeteneğinden mahrum değiliz.
Ritüellere son verebilmek, daha fazlası sağlık bulabilmemiz için iyi-doğru-sağlıklı düşüncelere ihtiyacımız var.
Derste verilen örneğim benzeri bir düşünce pratiğini kendiniz için yazabilir misiniz?
Comments