top of page

DİĞERKAMLIK

Eğer "ümitsiz" bir bağımlıysanız, alışkanlığınız sizi "yaşanmaz" bir hayata sürüklediyse , büyük olasılıkla kendinizle olan ilişkiniz yerlerde sürünüyordur.

"Ölsem de kurtulsam" noktasına yaklaştıysanız artık çok da mantık parçalamanıza gerek olmayabilir, sadece daha özverili olmayı ciddiyetle düşünme zamanı gelmiştir.

Daha önce önem atfetmediğimiz bazı şeyleri dikkate almamız ve ilk bakışta aleyhinize görünebilen güç ve kritik bazı adımları atarken gözünü karartmanız gerekebilir.

Kendinizi ne ölçüde "çaresiz" hissettiğinize bağlı olacaktır atacağınız adımların büyüklüğü.

En yakınlarımız dahil, çevremizi göremeyecek kadar kendi içimize gömülmüş olmamız bağımlılığın yol açtığı acılarımızın bir mirasıdır.

Hem bağımlılığımızı besleyen hem de ondan en fazla beslenen kirli bir nehirdir adeta bencilliğimiz ve benmerkezciliğimiz.

Bu nahoş çıkar ilişkisine bir son vermek yapılacaklar listemizin üst sıralarında bulunmalıdır



Bencil olmanın, kainatın merkezine hep kendimizi koymanın, daima kendimizi düşünüp durmanın tam tersini anlıyoruz diğerkamlık denince.


Başkalarını kendimize tercih etme erdemine veriyoruz bu ismi.


Nice zamandır sergilediğimiz zehirli bir tutuma son vermek istiyoruz.

Evimizde, iş yerinde, okulda, arkadaş ortamında, halı saha maçında kısacası her türlü sosyal ortamda kendimizi gösterme arzumuzdan feragat etmeyi hedefliyoruz.

Bitmek bilmeyen çıkarlarımızın peşi sıra koşmaktan vazgeçip, başkalarını öncelemeyi öğrenmeye çalışıyoruz.


Yıllar yılı doyumsuzca menfaatlerimizi kovalamamızın, maddi manevi hırslarımızı doyurmaya çalışmamızın, kıymetimizi ve önemimizi çaresizce başkalarına kanıtlamaya uğraşmamızın, adeta kendimizden başka hiçbir şeyle ilgilenmemizin bizi getirdiği nokta ortada.



Diğerkamlık öylesine büyük bir erdemdir ki kısa sürede sağlık bulma girişimlerimize inanılmaz bir motivasyon kaynağı olabilir.


Diğerkamlık içtenlikle geliştirilen bir değer olduğunda "çaresiz" gibi görünen pornografi bağımlılığına karşı bizi nasıl kudretli kıldığını fark etmemek olanaksız olacaktır.

Etkin dürtü kontrol teknikleriyle bir araya geldiğinde alabileceğimiz muazzam mesafe bizi hayrete düşürebilir.



Sürekli almak istemekten vermek istemeye geçmek için neler yapabileceğimizi kendimize sorabiliriz.


Sonuna kadar hak ediyor olsak bile her ortamda başrol oyuncusu olma hırsımızı terk edebiliriz.


Tartışarak haklı çıkmaktansa tartışmayarak huzurlu olmayı yeğleyebiliriz.

Övülmeye duyduğumuz sonu gelmez "ihtiyaçtan" feragat edebiliriz.


Kaba konuşan hadsize yumuşak cevap verebiliriz,


Metro'da son kalan boş koltuğu başkasına bırakabiliriz,

Bırakalım iş hayatında başkaları en başarılı olsun.

Bırakalım daha çok kazansınlar, daha çok övünsünler.

Bırakalım en fit ve en şık diğerleri olsun.

Bırakalım başkaları daha zeki ve daha komik olsun.

Bırakalım bizim arabamız en mütevazi olsun.

Bırakalım kadınlar bizi değil başka erkekleri daha çekici bulsun.

Bir nevi yapmacık tevazu, bir nevi gösteriş hali çıksın gitsin artık hayatımızdan.

Anlamsız iddialarımızdan sıyrılalım, daha büyük bir sorunumuz var bizim.

Mücadelemiz son derece ciddi bir rahatsızlıkla.

Kendimizle barışmaya, kendi içimizde gerçek bir mutluluk ışığı yakmaya muhtacız.




Daha küçücük bir çocukken farkımı herkes görebiliyormuş. Okul yüzü görmemişken benden yıllarca büyüklerin beceremediği hesaplamaları zihhimden yapabiliyormuşum. Muntazam konuşmam, kendimi ifade edebilmem o yaşlarda bile dikkat çekiyormuş. Yaşıtlarımla aramdaki makas yıllar geçtikçe daha da açılır olmuş. Benden birkaç yaş büyüklerin ders kitaplarından çalıştığımı hatırlayabiliyorum. Bir inek olduğum da zannedilmesin sakın. Aksine, çekici ve popülerdim biri oldum her daim.

İnsanları tanıdıkça hep hayret edip duruyordum. Ahmaklıkları, anlayışsızlıkları, kıt zekaları şaşırtıyordu beni. Arkadaşlarım zaten rakibim olamazdı da ben öğretmenleri küçümsüyordum en fazla. Bu zeka kıtlığıyla nasıl öğretmen olabilmişlerdi, ezik insanlardı. Hangi ortama, nereye gidersem gideyim oranın yıldızı bendim. Her konuda laf üretecek kadar donanımlıydım. Güzelliğimle, istisnai zekamla, akıl dolu esprilerimle hemen krallığımı ilan ederdim. Krallığım dediğime göre burcumu da anlamış olmalısınız. Hiçbir ortamda ikinci iyi olmaya tahammül edemezdim. Sürekli benden bahsedilmeli, benim meziyetleri konuşulmalıydı. Hayat benim çevremde dönüyordu, sadece ben ve menfaatlerim vardık. Kendimle o kadar meşguldüm ki etrafımdakiler adeta benim kutlu yaşamımda figüran rolü oynayan zavallılardı. İş hayatı özgüvenimi daha da perçinlemişti. Zira iş hayatı denilen şeyin dörtte üçünün budalalık olduğunu çabucak keşfetmiştim. Patronlar tanıdığım en ahmak insanlardı, çalışan güruh da ekseriyetle embesil tiplerdi. Ben ise inanılmaz hızlı öğrenirdim, ukalalık için devamlı malzeme toplar bilgimle ezerdim muhataplarımı. Toplantıların yıldızı olurdum hep, bir konuşmaya başladım mı herkes pür dikkat dinlerdi. En katı patronlar önümde saygıyla eğilirlerdi zira şirketlerine verdiğim katkı ölçülebilir değildi. Aynı şirkette çalışıyor olduğum zavallıları küçümser, onların çalışabiliyor, maaş alabiliyor olmalarına şaşırırdım. Bunlar bir kazanabiliyorsa on kazanmak bana yetmemeli derdim. Herkes beni dinlemeli, benim dediğimi yapmalıydı. Mutlak itaat bekliyordum beraber çalıştığım insanlardan. Benimle çalışabiliyor olmak onlar için yeterince büyük bir kazanımdı. Eleştiriye de hiç dayanamazdım. Hele "egosu şişkin"" ve "narsist" eleştirileri karşısında çılgına dönerdim.

İş hayatında bana olan ilgilerine cevap vermediğim kadınların da haddi hesabı yoktur. Aslına bakarsanız yıllar içerisinde kadınlara karşı da ciddi bir küçümseme geliştirmiştim. Kendilerine yüz vermememe rağmen iş yerindeki kadınları haremim gibi görürdüm.

Olur da ortamdaki bir erkek onlardan biriyle yakınlaşırsa korkunç pençelerimi görünür kılardım. Bana ne diye bu sitede söz hakkı verdiklerini sizden saklamayacağım. Acımasız keskin zekam, sokaktaki insanların zevklerinin bana yetmeyeceğine, benim daha yoğun, daha güçlü keyiflere ihtiyacım olduğuna beni ikna etmişti. Sadece pornografi, o da bir yere kadar idare ediyordu. Asla tatmin olmaz bir yapım vardı. Gerçek cinsellik sıkıcıydı, monotondu, yeterince doyurucu değildi. Sıradan insanların zevkleri bana nasıl yakışırdı! Gezegendeki en güzel kadınları bulup onları izlemeliydim, benim hakkım olan buydu.


 

Çalışma:


Büyük bir paradoks gibi görünüyor olsa da, başkaları için değil, kendimiz için diğerkamlık değerimizi güçlendirmek durumundayız. Zira bu değer dürtü kontrol süreçlerinde müthiş bir enerji kaynağı olacak.

Diğerkamlık değerinizi arttırabilmek için kendi günlük pratikleriniz içerisinde neler yapabilirsiniz?

55 görüntüleme

Comments


1/23
bottom of page